Hep kozmetik sıkıyor biliyorum bende bundan sonra fırsat buldukça izlediğim ve okuduğum şeyler hakkında da sizlerle paylaşımda bulunmak istiyorum.Salı akşam 6.45 seansına gittiğimiz ''Kelebeğin Rüyası'' nı açıkçası filmin galasına katılan ünlülerin de beğenisi sonucunda acaba nasıl diyerek sırf meraktan gittiğimi belirtmeliyim. Görsel medya ne kadar da etkili üzerimizde :)
Ben daha çok korku aksiyon ve dram içerikli filmlere meraklıyım, sinema fobim var birazda olsa, sıkılıyorum kapalı alanda, istediğim zaman ara verip biraz dolaşmalıyım. Neyse ki bu filmde böyle bir sorun yaşamadım. Filmin içeriği ne derseniz biraz aşk ve bolca dram var.
Tabi ki size filmi anlatıp filmi izleme keyfinizin ve merakınızın içine etmeyeceğim :) Filmde 1941 yıllarında Zonguldak madenlerinden Karadon' a da yer verilmiş. Bende madende çalışan bir işçi çocuğu olduğum için zaman zaman gözyaşlarımı saklamak zorunda kaldım. Kömürle verilen mücadele ve zor çalışma koşulları zaten bilindik bir şey. Günümüzde bu durumun çokta değiştiğini sanmıyorum. Sendikalar işlevini yitirdi ve işçiyi korumada maddi manevi şartlar konusunda hiçbir etkileri kalmadı. Alınan ücretlerde malum özelde 800- 1500 aralığında, devlette 1500-2500 TL aralığında ücretlerle yerin yedi kat altında her an ölüm tehlikesiyle çalışmanın bedeli kesinlikle olamaz.
''Bizi ısıtan kömür onların hem evini hemde içini ısıtmada maalesef ki yetersiz''
Mert Fırat'ın oyunculuğunu konuşturduğu , kuzey güneyde sergilediği rolünden çok farklı bir role bürünen Kıvanç Tatlıtıuğ' un ise zıt rolleri bile nasılda güzel kendiyle bütünleştirdiğini gördükçe bir kez daha kendisine hayran kaldım.
Öyle bir Geçer Zaman ki dizisinden tanıdığımız Farah Zeynep 'in filmde çok kısa yer almasına rağmen hafızamda yer eden bir rolü var.
Yılmaz Erdoğan'ın da kendi filminde oyuncu olarak yer alması ayrı bir renk katmış. Açıkçası birbirinden zor konuları, özellikle Yılmaz Erdoğan'ın henüz dünyaya gelmediği 1940 ların hastalığını, sorunlarını ve toplumun bakış açısını çok iyi yansıttığı bir film olmuş.
Biraz daha devam edersem sanırım filmi anlatmış kadar olacağım o yüzden mutlaka gidip izleyin. Türk sineması adına yapılmış, hem sahneleriyle sizi filmin içinde gibi hissettiren hemde kopuk olmayan senaryosuyla sizi sıkmayan bir film.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
*** This is the only comment field . Please don't share your site link here. I don't publish comments that contain Link.
*** Lütfen, site linklerinizi paylaşmak adına yorum yapmayın; site linki içeren yorumları yayınlamıyorum: